Reklam

Platonik aşk psikolojiyi bozuyor


PLATONİK AŞK YAŞADINIZ MI? CEVABINIZ EVET İSE DİKKATLİ OLUN...
Depresyon nedeni olan karşılıksız aşk, eski Türk filmlerinde ince hastalık olarak karşımıza çıkan veremi tetikliyor. Hücresel bağışıklık sistemini bozduğu tıp dünyasında kabul edilen depresyon, veremin en önemli nedeni:
Uzmanlar, 'kara sevda' olarak tanımlanan karşılıksız aşk acısı çekenleri uyarıyor. Antalya Devlet Hastanesi doktorlarından Psikiyatrist Dr. Erhan Özcan, Türk filmlerinde 'ince hastalık' olarak tanımlanan verem hastalığının en önemli nedenlerinden birinin depresyon olduğunu belirtti. 


KADINLARDA İKİ KAT FAZLA 
Depresyonun kadınlarda görülme sıklığının erkeklere oranla iki kat fazla olduğuna dikkat çeken Özcan, "Kadınlarda görülme sıklığı yüzde 20-25 olan depresyon erkeklerde yüzde 10-12 oranında görülüyor" dedi. Depresyonun kronik bedensel hastalıklardan daha yıkıcı olduğunu ifade eden Özcan, şöyle konuştu: "Depresyon kalp, damar, hipertansiyon, şeker, astım gibi hastalıkların oluşmasına zemin hazırladığı gibi bu hastalıkları artırabilir de.
Kronik romatizma hastalıklarının kökeninde depresyonun ciddi etkisi olduğu bugün Dünya Sağlık Örgütü tarafından ortaya konmuş bir gerçektir. Çünkü depresyon hücresel bağışıklık sistemini bozar. Örneğin, bir cilt hastalığı olan sedef ile kas romatizmasının kökeni depresyondur." 


DEPRESYON SINIR TANIMIYOR 
Pek çok insanın depresyonu kendine yakıştıramadığı ve kabullenemediğine dikkati çeken Özcan, bu ruhsal hastalığın akıl, zeka, irade, kişilik yapısı, benlik gücü, sosyoekonomik durum, eğitim seviyesi ve cinsiyet gibi sınırlar tanımadığını söyledi. Hastalığın toplumun her kesiminden insanlarda görülebileceğini anlatan Özcan, ilaç ve terapiden oluşan doğru tedavi ile depresyonla baş edilebileceğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü'nün konuya büyük bir ciddiyetle yaklaştığını bildiren Özcan, şöyle konuştu: 


TEDAVİSİ MÜMKÜN 
"Dünya Sağlık Örgütü, tüm dünyada en sık rastlanan ruhsal hastalık olan depresyonun tanısı ile ilgili hekimleri uyarıyor. Psikiyatristin bulunmadığı sağlık ocakları gibi ilk basamak sağlık kuruluşlarına başvuran hastalara doğru tanı konması için diğer branşlardaki hekimlerin gerekli hassasiyeti göstermesini istiyor." Depresyonun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu anlatan Özcan, ilaç ve psikoterapiden oluşan kombine tedavi sonunda hastaların eski yaşamlarına dönebildiğini söyledi.

Platonik aşkın tıptaki karşılığı Erotomani ve çözümü

Neredeyse modern psikiyatri tarihinin başlangıcından beri aşk patolojileriyle ilgilenilmesine rağmen, hemen tüm insanların gündelik yaşamlarında çok önemli olan aşk, arzu, istek gibi kavramlar ve onların psikopatolojik görünümleri, günümüzün betimleyici psikiyatrisinde yer bulabilmeleri çok zordur. Bugün betimleyici psikiyatride, insanların aşk ilişkilerinde ortaya çıkan psikopatolojik görünümlere, çok basit olarak sanrısal bozuklukların erotomanik alt-tipinde ve ilişki sorunları arasında yer verilmektedir.

Bu yazıda, Hegelci felsefenin insan arzusu anlayışından ve ilişki merkezli psikodinamik yaklaşımlardan yararlanarak, betimleyici psikiyatri içinde yeterince ele alınamayan, başkasına yönelik arzunun karşılıksız kalması halinde ortaya çıkan durumları, normalden en patolojik olana doğru bir spektrum içinde ele alma fırsatı veren karşılıksız aşk sendromu kavramını ileri süreceğiz.
Karşılıksız aşk sendromu
Karşılıksız aşk sendromu bir spektrum bozukluğudur. Arzusu umduğu düzeyde karşılık bulmayan, reddedilen ya da reddedildiğini düşünen kişinin spektrumun neresinde yer alacağı, sağlıklı bir kendilik organizasyonu gösterip göstermemesine, nesne ilişkileri bakımından sergilediği performansa ve kullandığı savunma düzeneklerine bağlıdır. Bu makale, yazarın konuyla ilgili literatürü araştırması ve kendi klinik deneyiminin sonucunda ortaya çıkmıştır.

Anahtar kavramlar: Aşk patolojileri, erotomani, karşılıksız aşk.
Bugün betimleyici psikiyatride, insanların birbirleriyle duygusal ilişkilerinde ortaya çıkan birincil psikopatolojik görünümlere yalnızca ilişki bozukluğu ve sanrısal bozuklukların erotomanik tipi içerisinde yer verilmektedir. İlişki bozukluğu başlığı altında romantik ilişkilerin ne zaman klinik ilgi odağı haline geleceğiyle ilgili hiçbir ölçüt belirlenmezken, erotomanik tip sanrısal bozukluk ise yalnızca genellikle daha yüksek bir konumu olan başka bir kişinin kendine aşık olduğuna ilişkin sanrıları kapsamaktadır.

Tek başına bir fenomen olarak ele alındığında bile oldukça tartışmalı olan, etiyolojisinden (Raskin ve Sullivan 1974; Hallender ve Callahan 1975; Seeman 1978) klinik görünümüne (Pearl 1972; Rudden ve ark 1980; Taylor ve ark 1983; Ellis ve Mellshop 1985) tanı ölçütlerinden ve seyrinden (Raskin ve Sullivan 1974; Hallender ve Callahan 1975; Seeman 1978; Ellis ve Mellshop 1985; Evans ve ark 1982; Jordan ve Howe 1980) tedavisine (Hallender ve Callahan 1975; Jordan ve Howe 1980; Rudden ve ark 1980; Taylor ve ark 1983; Ellis ve Mellshop 1985; Stien 1986) birçok farklı görüş ileri sürülen birincil erotomani konusunda son zamanlarda birçok yeni toparlayıcı projeler ileri sürülmektedir (Meloy 1989; Rudden ve ark 1990; Segal 1993; Mullen ve Pathe 1994). Yaşanan olayların da zorlamasıyla konuya adli psikiyatri açısından hukuksal çözümler bulmaya çalışılmaktadır (Perez 1993; Meloy ve Gothard 1995). Ama birincil erotomani konusunda henüz yeterli bir çerçeveye bile sahip olmadığımız kabul edilmektedir. İlişki bozukluğunun romantik biçimlerinin neler oldukları konusunda ise, genellikle psikodinamik yaklaşımla yapılan uygulamalardan edinilen gözlemler ve kavramlaştırma girişimleri (Kernberg 1995) dışında, yeterince fikir sahibi değiliz. Oysa aşk diye anlatılan yaşantının böylesine kolayca ele alınamayacağını, onun en olağan seyrinde bile kimi zaman psikolojik destek ve yardım olmaksızın sürdürülemeyecek kadar zorluklarla dolu olduğunu tüm klinisyenler bilmektedir. Kaldı ki aşk patolojileri, böyle birincil görünümlerinin yanısıra, ruhsal rahatsızlıkların seyri sırasında ikincil olarak da sıkça ortaya çıkabilirler.
kaynak 

Kaygılı - kararsız bağlanma stiline sahip bireyler, çoğunlukla, eşlerine onların olduğundan daha fazla oranda yakınlaşma ihtiyacındadırlar, bununla birlikte, eşlerini de kendilerine yeterince yakın olmamakla suçlarlar.

Terkedilme korkusu bu bağlanma stilinin en belirgin özelliklerindendir. İlişkileri, derin bir biçimde yaşanmakla birlikte kısa sürelidir, bir kayıp sonrası (ayrılma, terkedilme ya da ölüm) yoğun bir acı duyarlar, kendilerine duydukları saygı değişkenlik gösterir, cinsel birleşmeden ziyade sarılıp uyuma tarzında bir cinsel yaşam yönelimi gösterirler, sosyal ilişkilerinde kaçınan bireylerdeki kadar yüksek olmamakla birlikte reddedilme kaygısı duyarlar, romantik ilişkilerinde kıskançlık ve güvensizlik gösterirler, kişilerarası ilişkilerde yoğun bir öfke yaşarlar, ayrılık ve ölüm korkusu baskındır.
Romantik ilişkinin güvenliği konusunda aşırı kaygılıdırlar, yoğun bir biçimde eşlerine (partner) odaklıdırlar, eşlerini kontrol etmeye yönelik davranışlarda bulunurlar ve ilişkinin sona ermesine karşı aşırı duyarlıdırlar (hypervigilant). Bu bağlanma stili, ilişki içerisinde duygusal iniş çıkışlarla belirgindir. Uzun süreli ilişkilerin de bile kendilerini ilişki içerisinde vareden nedenleri bilememekte, o ilişkide olmanın kazandırdığı faktörleri ya da doyum sağlattığı gereksinimleri tanımlamakta da güçlük çekmektedirler. “İlk görüşte aşk” türü deneyimlere eğilimlidirler, eşlerini idealize ederler, ilişkilerinde yoğun kıskançlık yaşarlar ve ilişki süreci boyunca olumlu duygulanımlardan ziyade olumsuz duygulanım yaşamaya daha eğilimlidirler. 

Eski sevgiliden arkadaş olurmu işte yanıtı



Eski sevgiliden arkadaş olurmu işte yanıtı Aşk doktoru mehmet coşkundeniz yanıtlıyor videoyu izleyiniz.

Platonik Aşktan kurtulmanın yolları


   
açılmak istiyorum, platonik aşıklar, platonik aşığım nasıl açılabilirim, platonik aşkıma açılmak istiyorum, platonik aşklar, platonik olarak seviyorum, platonik seviyorum platonik aşktan kurtulmak esiye dönüp sağlığınıza kavuşmak

PLATONİK AŞKA YAKALANMA YERLERİ



OKUL`da PLATONİK AŞK
Bu en klasik platonik ask mekanlarindan biridir..Zamanimizin çogunu burda geçirdigimiz için tabiki.Ders disindabi çok konuda da zihnimizi çalistiririz.Asok olunan kisi kiz yada erkek olsun genelde üstsiniflardandir.Ama yasisizden fazla büyük olmaz,bi kaç yas yeterlidir bunun için.Platonikaskin karizmatik hareketleri vardir,suratina bakmaya doyulmaz.Eger bu sahis okul takimlarindan birinde oynuyorsa mutlaka hermaçina gidilir,hayran hayran seyredilir.Belli edilmesede 'bi gün mutlaka benim olcaksin' diyeiçten bagrilip durulur ve hirs yapmak da ihmal edilmez.Hatta bazen bu düsünce abartilip kendisiyle konusacakkadar saçmalamaya baslanabilir.En büyük yikim bi gün gelip de platonik askin kendisinesevgili bulmasidir,insan tarif edilemez duygular içerisine girer,'beni nasil aldatirsinsen'diye bagirilan anlarin hayalleri kuruluruyuz olunur.size tavsiyem platonik askinizi eger iliski imkansizgözüküyorsa uzaktan seviniz,taskinlik yapmayiniz efendi olunuz.
YAZLIK`da PLATONİK AŞKHer yazin mutlaka bi favori tipi vardir.Fakat eger yoksabu eksiklik çevre sitelerden giderilerek,platonik ask olayi baslar.Genelde yazliktaki platonik asklarda yas farki muazzam olur.Yani ölee bi yas farki diil 5-6 yas gibi hayatta gerçeklesmeyecek hayaller pesinde kosturulur.Platonik askin her hareketi takip edilirhatta büyük umutlarla tanisilir.O size 'ayy ne sirin sey bu' gözüyle bakarken sizin içinizde atesler yanar,volkanlar patlar.Yazligin diskosu felan varsa kendisine dans teklifi yapilir,eger kabul ederse kesin kibarligindandir yoksa baska bi sey düsünmez.fakat biz yinede gelin güvey oluruz,tribe gireriz.Yazliktaki platonik aski sadece begenmekle yetininiz,kendi yasitlarinizin pesinde konusunuz,denize giriniz günesleniniz...
IS YERI`nde PLATONİK AŞK
Is yeri platonik aslara en az rastlaninan kategoridir sanirim.Yani daha rahat bi ortam oldugu için,bi de tabi yas büyük oldugu için platonik aski gerçege döndürme çabalari maximuma ulasir.Hee ama tabiki bu sahispatronsa onu bilemicem.Fakat bunun disindakiler için konusacak olursakönce begenmekle baslar olay sonra hareketleri takip edilir,bi sekilde tanisilip,muhabbet edilir.Gerisi ise insandan insana degisir.Fakat bazi durumlardaaskin karsilik görmeyince anlasilarak 'eniyisi ben onu uzaktan seveyim,böyle daha güzel ' gibi kandirmacaya gidilir.Ya kardesim madem uzaktan sevecen hiç sevme yada git pat pat söyle ne istiyosan.Tavsiyem rahatolmaya çalisiniz is arkadasligi ayagina sadik kalarak bir strateji belirleyinizgörüsmeleri is disina tasiyiniz,tasiyamazsaniz vazgeçin sonra tekrar dememe yoluna gidiniz.Belki istediginizi elde edebilirsiniz....
MAHALLE`de PLATONİK AŞK
Mekan itibiriyle mahalldede platonik ask olayina çok rastlanir.Sonuçta oturdugunuz yer oldugu için elbette insanin gözü güzel insanlara takilir.Fakat bu olay ilk bahar ve özellikle de yaz mevsiminde meydana gelir.Çünkü o zaman tatildir,herkes disaridadir,tanisma,imkanlari daha çoktur.Hi sunuda belirteyim bu olay daha küçük yaslarda olur.Yani büyüdükçe mahalleye az takildiginiz için,kimsey, göremez takip edemezsiniz.Genelde platonik olarak asik oldugunuz kisi sizin arkadasinizdir,beraber oyunmoyun oynarsiniz,sevgilim felan diye sakalasirsiniz ama bu size gerçekmis gibi gelir bi zaman sonra o ise takamaz bunu,sizi igrenç bi sekilde arkadas olarak görür,hatta düsüncelerini ögrenirse kizar,ayip ettin felan diyerek saçmalar.istemiyosan söylede bilelim kardesim,ölee arkadas ayagi yapma dalga geçer gibi !!! Di mi yani ? Benim de en çok uyuz oldugum olaylardan biridir,basima gelmistir.Tavsiyem platonik askiniza , fazla arkadas ayagi yapma firsatu vermeden çotanzzz diye söyleyin hislerinizi,istemezse üzülmeyin.....
TOPLU TASIMA ARAÇLARI`nda PLATONİK AŞK
Okullara giderken çogumuz toplu tasima araçlarini kullaniriz.Hatta okul servisini de bunlarin içine katacak olursak,her gün,her sabah gördügümüz ve asok olmaktan kendimizi alamadigimiz kisiler vardir.Bunun en büyük sebebi ayni sekilde güne basliyor olmamiz olabilir,kader ortakligi hesabi.Yanyana oturmalar, karsisina geçip kesmeler,arkadaslari ile tanismalar,bi yolunu bulup konusmalar gibi bir sürü taktik uygulanir kendisi ile tanismak için .Oluru en yüksek platonik ask budur.Çünkü ortam çesitli bahanelere çok müsaittir.Tavsiyem umudunuzu kaybetmeyiniz,aradan seneler geçse bile..Bakarsiniz sizde onun platonik askisinizdir..Kim bilebilir???? Israrla devam edin
ÜNLÜLER`de PLATONİK AŞK
Offff en geyik platonik asktir..Fazla bahsetmeye gerek yok,ünlülerden herhangi biri deli gibi begenilir resimleri falan kesilir,tüm hayati ezberlenir,oniunla yatilip onunla kalkilir,sevgililerine uyuz olunur,onunla beraber hayaller kurulur ve daha bir sürü ..Hatta bu ünlü bi sarkici ise ; mümkünse konserine gidilip deliler gibi bagirilir,hatta bayilanlar olur..Tüm sarkilari ezbere bilinir.tabiki gerçeklesmesi çok zor bi asktir,zaten heyecanida platonik olmasidir.


Aranan Kelimeler: platonik aşk, platonik aşk nedir, platonik, ünlülerde aşk, platonik aşk, mahelle aşkı, okulda aşk, aşk, aşk makaleleri, aşk hakkında herşey, platonik aşk nasıl yaşanır

Platonik Aşka Dair

Seni sevmek nedir biliyor musun? Hani güneş sabahın ilk ışıkların da sıcaklığını ve rengini gösterir ya insanın içi ısınır. Hani gece olunca yıldızlar pas parlak gösterir ya insanın gözleri kamaşır seni sevmekte böle bir şey yüreğimi ve bedenimi ısıtıyorsun sana baktıkça gözlerim daha bi parlıyor.
Aşkların en acısı platonik aşktır seversin ama sevdiğin bilmez yada görmezden gelmez insana acı verir ellerini tutmak istersin, öpmek istersin öpemesin yüzüne ve saçlarına dokunmak istersin dokunamasın. Defalarca seni seviyorum, seni seviyorum diye haykırmak istersin ama hep susmak zorunda kalırsın.
Çünkü bu tek kişilik ve adına platonik aşk dediğimiz bir aşktır.

Platonik aşk işte sadece içinde beslersin resimlerine bakıp o güzelim hayallere dalı verirsin bazen de bir kadeh alıp resmine saatlerce bakıp dinlediğin müzikle de kendini kaptırı verirsin acılara yalnızlığa. Defalarca sana gönderdiği mesajları teker teker usanmadan okumaya başlarsın.
Evet, ben seni senin haberin yokken seviyorum haberinde olacakmı inan bende hiç bilmiyorum düşündüğüm tek şey seni kaybetmemek. Aslında benim sevgim bir güneşi sevmek gibi işte. Güneşin parlaklığına ve ve sıcaklığından o kadar etkilenirsiniz ki ona dokunmak istersiniz ama asla dokunamazsınız bu imkânsız. Benim kide böle bişey iste sana da dokunmak imkânsız sen o kadar parlaksın ki o kadar güzelsin ki kıvırcığım belki beni yanında bile göremiyorsun yanında tutuştuğumu bilmeden yanımdan geçiyorsun.
Belki de o güzel ve masum yüreğinde bir sevda vardır belki sende benim sana tutuştuğum gibi sende birine tutuşmuşsundur ve hasretle belki olur diye bekliyorsundur kim bilir.

Hani sana ben gül bebeğim diyorum ya çünkü sen gül kadar güzel bebek kadar ise masum ve özelsin. Evet, senin bu yazıdan haberin olurmu bilmiyorum olacağını da zannetmiyorum zaten
Ben daha bu adına aşk dediğimiz platonik aşka ne kadar katlanırım inan bende bilmiyorum

Seni düşünüyorum (Platonik aşk şiiri )

Seni düşünüyorum…

Gözlerimi kapatıyorum apansız sen düşüyorsun aklıma…
Birden gülümsüyorum bunu isteyerek mi yapıyorum
Yoksa farkında olmadan içimden mi geliyor bilmiyorum
Aslında sormuyorum da seni düşünüyorum ve mutluyum
Seni düşünmenin ve mutluluğun içinde kayboluyorum…

Sana uzaktan ve utanarak bakıyorum çoğu zaman
İçimde anlamsız bir çocuk utangaçlığı beliriyor
Kimi zamanda öyle sıradan bir şekilde karşılaşıyoruz
Sen sıradan bir karşılaşma olduğunu sanıyorsun
Oysa benim kalbim sığmıyor kafesine atarken delirircesine

Sana bakarken hızlanıyor tıpkı kalp atışım gibi dünya
Sana aşık mı oluyorum yoksa oldum mu ?bilmiyorum
Ama dünyayı yada başka bir şeyi değil canım
Sadece seni düşünüyorum..kendimle kaldığım zamanlarda
Kalmadığım zamanlardada düşünüyorum kısacası nefes aldığım
Tüm zamanlarda…seni düşünüyorum….
Gustav ... 

Platonik aşk şiiri

Karanlık gecelerin,
Sonunu zor getiriyordu,
Kör kuyularda

Zaman öyle yavaş işliyordu ki,
Sanki sabaha düşmandı saatler.
En ufak bir umut ışığı görünmüyordu,
İğne deliği penceresinden.
Hem görünse ne olur du ki?
Ne değişirdi?
Nefes almak bile acı verir olmuşken,
Sevdiğinden ayrıyken,
Ve buluşmak için ihtimal yokken,
Umut ışığı ne işine yarayacaktı.

Tüm hücrelerine işlemişti,
Sevdiğine kavuşamamanın acısı.
Uzak bir şehirde de olsa,
Aynı gökkubbenin altında
Nefes alıyorlardı ya o yeterdi ona.
Sevdiği kızı yanlızca bir kere görmüş,
Yüzünü mıh gibi işlemişti hafızasına.
Platonik bir aşktı onun aşkı.

Aşık olduğu kız ,
Bilmiyordu sevildiğini.
Bilse herşey farklı olurdu belki.
Evleneceği kız o olmalıydı,
Belki de o olacaktı.
Onsuz yaşayan bir ölüden,
Farkı yoktu ki.
Ne yapacağından bir haber,
Yaşamaya çalışıyordu işte,
Adına yaşamak denilirse.

Uykusuz geceler,
Dört bir yanını saran aşk kıvılcımları,
Etrafa saçılmış yürek kırıntıları,
Hasret dolu karanlık geceler,
Beklemekten bezmiş bir insan portresi.
Daha ne kadar bekleyecek,
Bilmiyordu bilemiyordu.

Ama bildiği tek bir şey vardı,
Ucunda ölüm bile olsa,
Sevdiğine kavuşacaktı,
Bu dünyada değilse bile,
Ölümden sonra buluşacaklardı....



Elif Yalçın 

Platonik Aşka Mektup


Sevgili Platonik Aşkım'a ;
Seni ilk gördüğüm andan beri senden çok hoşlanıyorum. Biliyorum sen benim farkımda bile değilsin. Şu anda bulunduğum yerden çok daha uzaktasın. Hatta daha kötüsü başka bir ülkedesin. Ayrıca benden yaş olarak büyüksün. Ama olsun. Seni herşeye rağmen çok seviyorum.  Benim yaşıma uygun davranmama hatta yaşımdan daha olgun davranmama sebep oldun. Bunun için sana ayrıca teşekkür ederim. Belki birgün kader bizi aynı mekanda buluşturur. Ne dersin? Eğer o gün gelecekse inşallah çok yakın bir tarihtir. Çünkü sen gerçekten bugüne kadar tanıdığım bütün insanlardan daha sıcak kalplisin. Daha önce böyle oldu şöyle oldu demeyeceğim. Artık ileriye bakmak istiyorum. Senin olduğun ve hep olacağın geleceğime bakmak istiyorum. Umarım en yakın zamanda seni tekrar görüp, sesini duyarım. Seni ne kadar sevdiğimi heryere yazdım. Her canlı varlığa anlattım seni. Belki inanmayacaksın ama geceleri o kadar göz bana bakarken uyuyamıyorum. O gözler kimin mi? Tabii ki senin fotoğraflarındaki senin gözlerin. Sana ithafen bir mektup bile yazamıyorum. Aslında sana diyecek bir söz bulamıyorum. Sana başka birşey sormak istiyorum. Sen hiç kanatsız melek gördün mü? Ben gördüm. Ve o kanatsız melek sensin. Mektubumu burada sonlandırmak zorundayım kendine hep iyi bak. O güzel yüzünden gülücükler hiç eksik olmasın.
Sevgilerimle ;
Dream-Maker

Platonik Bir Aşk Hikayesi

YAŞANMIŞ BİR PLATONİK  AŞK HİKAYESİ 
10. sınıf İngilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu onun için 'benim en iyi arkadaşım' diyordum... ama ben onun ipek gibi saçlarınına bakıp onun benim olmasını istiyordum... ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, dersten sonra kalktı ve geçen gün sınıfta olmadığı için günün notlarını istedi ona notları verirken bana teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... 11. sınıf Telefonum çaldı, arayan oydu ve  ağlıyordu banaaşkın nasıl kalbinikırdığını anlattı, beni evine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi,bende tabiki gittim, koltuğa, onun yanına oturdum, güzel gözlerine bakmaya başladım ve onun benim olmasını diledim, 2 saat sonra Drew Barrymore'un bir filmi başladı ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana herşey için teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... Son sınıf Mezuniyet balosundan birgün önce yanıma geldi ve çıktığım çocuk hasta ve partiye gelemicek' dedi, benimde çıktığım biri yoktu ve 7.sınıfta birbirimize söz vermiştik eğer çıktığımız biri olmazsa partilere birlikte gidicektik, 'en iyi arkadaş' olarak. Ve partiye birlikte gittik, o akşam çok güzeldi, her şey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapısının önüne kadar bıraktım, kapının önünde ona baktım o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktı. Onun benim olmasını istiyordum...ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, bana 'hayatımın en güzel zamanını geçirdiğini' söyledi ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesin istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çattı... Sürekli onu izledim onun mükkemmel vücudunu seyrettim.Diplomasını almak için sahenye çıkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi.Onun benim olmasını istiyordum... ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum.Herkes evine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra başını omzuma koydu ve 'sen benim en iyi arkadaşımsın, teşekkürler' deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... Aradan yıllar geçti... Bir kilisedeyim ve o kızın nikahını izliyorum...evet artık evleniyordu,onun 'evet, kabul ediyorum' demesini,yeni hayatına girmesini izledim,başka bir adamla evli olarak. Onun benim olmasını istiyordum...am o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ve 'nikahıma geldin teşekkürler' deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... Yıllar çok çabuk geçti... Şu an benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum, eşyaları toplanırken lise yıllarında yazdığı günlüğü ortaya çıktı... Hemen günlüğünü aldım ve günlükte okuduğum satırlar şöyleydi... 'Onun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim... ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.Keşke bana beni sevdiğini söyleseydi.

Platonik Aşk Hikayesi


Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de.. Yanında biri mi var, ona bir şey mi söylüyorsun, onunla gülüyor musun.. içim yanıyor. Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin baktığın her yer artık güzel, senin konuştuğun her insan, özel oluyor. Sen evine şu yollardan gidiyorsun. Ardından yürüyorum. Beni fark etmiyorsun. Önünden geçtiğin evlere, gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her gün bindiğin otobüse bakıyorum. Senin gözünle bakıyorum. Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum. Senin kokun, senin havan, senin auran sinmiş havaya.. Sanki seni soluyorum. Akşamları ne yaparsın acaba? Sofraya oturduğun zaman yanında kimler var? Hangi yemeği severek yersin, neyi sevmezsin? Kitap okur musun? Hangi kitapları seversin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın? Televizyon izler misin?Arkadaşlarınla en çok neye gülersin? En çok kim kızdırır seni..Hangi futbol takımını tutarsın? Bilmeliyim. Senin hakkındaki bütün ayrıntıları öğrenmeliyim. Çünkü ben de o filmlere gideceğim, ben de o dizileri izleyeceğim, ben de o yemekleri seveceğim ya da nefret edeceğim. Bilmeliyim. Baştan kuruyorum dünyamı. Seninle yaşamaya başlıyorum. Onca kalabalığın içinde, karmaşık yaşamın ortasında eğer sen varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim. Bir ışık çarpıyor yüzüme, bir sıcaklık yürüyor göğsümde. Anlıyorum ki sen varsın. Sen ordasın. Sen gelmişsin. Bakmadan, başımı çevirip seni görmeden varlığının farkındayım. Ey uzak uzak baktığım.. göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü veririm.